
Çocuklar Öğrenme Bozukluklarından Kurtulur mu?
- Davranış Problemleri
- 2024-02-09
- öğrenme bozukluğu, öğrenme güçlüğü, Disleksi, öğrenme, disgrafi, çocuklar, diskalkuli
- Yazar: Gaby Galvin
Çocuğunuza yeni bir öğrenme bozukluğu teşhisi konulduysa geleceği hakkında endişelenmeniz normaldir. Üniversiteye devam edip edemeyeceklerini veya bir işte kalabileceklerini ve bu durumla her zaman mücadele edip etmeyeceklerini merak edebilirsiniz.
Öğrenme bozuklukları, okulun ilk yıllarında ortaya çıkan ve en yaygın olarak okuma (disleksi), yazma (disgrafi) veya matematik (diskalkuli) ile ilgili sürekli zorluklarla karakterize edilen nörogelişimsel sorunlardır. Öğrenme bozuklukları ortadan kalkmasa da onlara sahip çocuklar doğru stratejiler ve destekle başarılı bir şekilde öğrenebilirler.
Nöropsikolog olan Angela Dewey'e göre Öğrenme güçlüğüne sahip çocuklar üniversiteye gidebilmekte ve kariyerlerini sürdürüp başarılı olduklarını ifade etmektedir.
Öğrenme bozukluğuna sahip olmak, çocuğunuzun zeki olmadığı anlamına gelmez sadece beyninin farklı bir şekilde çalıştığı anlamına gelir.
Öğrenme bozukluğu olan çocukların, öğrenmek için farklı stratejilere ihtiyaç duyabileceklerini ve okul onlar için diğer bazı çocuklar kadar kolay olmasa da akademik ve kişisel olarak başarılı olabileceklerini bilmeleri önemlidir. Hem kısa vadede hem de uzun vadede onları destekleyebileceğiniz bazı kritik yollar var.
Zamanla değişir.
Çocuğunuzun öğrenme zorlukları zaman içinde gelişebilir ve değişebilir. Çocuğunuzla açık iletişimi sürdürmek, öğrenme bozukluğunun etkisinin yaşamları boyunca nasıl değişebileceğine hazırlanmalarına yardımcı olabilir.
Öğrenme bozukluklarıyla ilişkili bazı zorluklar yaşanabilir. Bu zorluklar bazen okulun karmaşık sisteminden ve ailenin bu konudaki deneyimsizliğinden kaynaklanabilmektedir. Örneğin, disleksisi olan çocuklar, üçüncü sınıfa geldiklerinde daha akıcı yazmaları ve okumaları beklenmesi durumu çocuğu duygusal anlamda kötü etkileyebilecektir. Çocuk bu durumda ya mücadele etmekten vazgeçecekler ya da daha fazla çaba sarf etmeye ve kendini ifade etmeye çalışacaklardır.
Bu arada, işitsel işlemleme bozukluğu olan öğrenciler, ortaokul ve lisede daha büyük akademik talepleri ve bağımsızlığı daha zor bulabilir ve sözel olmayan öğrenme bozukluğu olan çocuklar, kendileri ve akranları yaşlandıkça ortaya çıkan daha ince sosyal ipuçlarını takip etmekte zorlanabilir. Genel olarak öğrenme güçlüğü olan gençler iyi not almayı, büyük ödevleri bitirmeyi veya sınavlara çalışmayı zor bulurlar (özellikle de üniversite ve kariyer planlamasında yol alırken).
Öte yandan, çocuklar içinde bulundukları koşulları ve bunlarla nasıl başa çıkacaklarını anladıktan sonra bazı şeyler muhtemelen daha kolay olacaktır.
Çocuklar yardımla bu öğrenme güçlükleriyle daha iyi başa çıkabilir ve yine de titiz bir çalışmayla üniversiteye gidebilir veya istedikleri kariyeri sürdürebilirler.
Çocukların güçlü yönlerini, zayıf yönlerini ve haklarını erkenden ele almalarına yardımcı olmak, üniversitede ve sonrasında kendilerinin nasıl daha güçlü, daha rahat savunucuları olacaklarını öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Erken müdahale fark yaratır.
Öğrenme bozuklukları için erken teşhis ve müdahale, çocuğunuzun akademik başarısını ve duygulsal gelişimini desteklemeye yardımcı olabilir. Çocuğunuzun güçlü yönlerine nasıl güveneceğini öğrenmesine ve mücadele ettiği alanlarda beceri geliştirmesine yardımcı olabilir.
Örneğin, disleksi olan çocuklar, yaşlandıkça okuma akıcılıklarını ve akademik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için ilkokulda yoğun iyileştirici okuma programlarına dahil edilebilir. Matematikle ilgili bir bozukluğu olan öğrenciler sözlü olarak daha iyi öğrenebilirler. Bu nedenle çocuklar onları nasıl çözeceklerine dair adımları yazmaya teşvik edilirlerse matematik problemleri daha yönetilebilir hale gelebilir.
Dr. Ganz, erken müdahalenin amacının, öğrencilere yaşlandıkça öğrenme bozukluklarını yönetmelerini kolaylaştırabilecek akademik araçlar vermek olduğunu ifade etmektedir.
Çocuğunuzun duygusal ve akademik ihtiyaçlarını desteklemek.
Öğrenme bozuklukları, özellikle durumları birkaç yıl boyunca fark edilmezse, çocukların benlik saygısına zarar verebilir. Çocuklar, sınıf arkadaşlarına ayak uydurmakta zorlandıklarında genellikle hüsrana uğrarlar ve sosyal durumlardan geri çekilebilirler. Bu durumda bu tarz çocukların evde güçlü bir duygusal destek almaları oldukça önemlidir.
Çocuğunuzun bozukluğu hakkında onlarla gençken konuşmayı deneyin, böylece bazı akranlarından farklı olma fikri konusunda rahatlayabilirler. Çocuğunuz için uygun test olanaklarına ve öğrenim programlarına sahip olduklarından emin olmak için okul uzmanlarıyla iletişim halinde olun. Eğitimcilerden, destek gruplarından veya ruh sağlığı uzmanlarından destek almaktan korkmayın.
Bu arada evde, çocuğunuzun ev ödevi için yardım isteme konusunda rahat hissetmesini sağlamaya çalışın ve onu bir sınav veya ödevdeki performansından çok çabası için övün. Öz değerlerinin akademik performanslarına bağlı olmadığını erkenden öğrenmek, öz saygı kazanmalarına ve daha sonra zorluklarla yüzleşirken daha özgüvenli hissetmelerine yardımcı olabilir.